İNSANLIĞIN GERÇEK DOSTLARINDAN DR.YUSUF BAYRAKTAR
Sağa Dayalı Resim

        DR.YUSUF BAYRAKTAR
01.07.1924 doğumludur. Erken yaşlarda annesi ve babası kaybetmiş, ablasının Tarsus’ta yaşamasından ötürü buraya gelerek hayatını ablası ile idame ettirmiştir. Dönemin ilk çocuk doktorlarındandır. İlk muayenesi bugünki Aksun Ticaret’in olduğu yerdeydi. Daha sonra Karamehmetler’in kızı (Türk Kadınlar Birliği Onursal Başkanı) Pakize Hanımefendi ile evlenmiştir. Müge-Hasan isimli iki çocuğu vardır. Türkiye de beşinci doktor olarak ve Tarsus’ta ilk defa Küvez de çocuk büyütmesini gerçekleştirmiştir. Bunun içinde beş yıl Almanya’da kalarak ihtisas yapmıştır. Dr.Yusuf BAYRAKTAR’ın büyük emek ve girişimi ile Tarsus Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi ilk olarak bugünkü Hilmi Seçkin Caddesi üzerindeki binada 1973 yılında hizmete girmiştir. Bu emeğinden ötürü de ilk baştabip olarak hizmet etmiştir. (Uz.Dr.Yusuf BAYRAKTAR'dan sonra sırasıyla Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr.Ali Kaya KÜRKLÜ,Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.Turan ERGENE başhekimlik görevini yapmışlardır.Şu anda halen Başhekimlik görevini Aile Hekimliği Uzmanı Dr.Ali CERRAHOĞLU yürütmektedir.) Sağlık Bakanlığınca kırk yıllık hizmeti aşmasından dolayı dönemin Sağlık Bakanının elinden ödülünü aldı. Bu ödülden sonra da uzun yıllar hizmet verdi. En son muayenesi Yıldızlar Köşesinde idi. Belirli bir yaş grubunun doktoru olmuştur. Çocukları çok seven, hastalarına karşı mutevazi bir şekilde hizmet eden gerçek bir doktordur. Tedavilerinde aldığı eğitimler ve insanlığa verdiği önemle hiçbir yanlışlığı söz konusu olmamıştır.Mesleğini sevmesinden dolayı tahsilinden ölümüne kadar hastalarına hizmet vermiştir. Türkiye’de sağlık kurumlarının düzene oturtulamadığı yıllarda Ana-Çocuk bölümünü ayırtarak, alanında tek doktor olarak Tarsus’lulara bir ilki daha yaşatmıştır… Tarsus’ta insanlığın gerçek dostları diyebileceğimiz birkaç doktorlar arasında gelir Yusuf BAYRAKTAR onun dışında da gerçek doktorlardan Mehmet Gülsayım-Hüsnü Erdem-Hayri Altay-Hidayet Yıldırım sıralanır. 1990 yılında yaptığı bir söyleşide;“Çocuk sağlığını yükseltmiş olursak erişkin sağlığını ve toplum sağlığını geliştirtmiş olacağız” demiştir. Kıbrıs gezisi esnasında Kıbrıs Barış Harekatının başlaması sebebiyle eşi Pakize hanımla orada esir kalan Dr.Yusuf Bey şunları anlatmıştır; “Son derece utandırıcı olayları kendi gözlerimle gördüm. Rumlar, Türk cami ve evlerini ateşe verdiler.Silâhsız ve savunması olmayan Türk köylüleri, dehşet havası içerisinde yaşadılar.Ellerinde bazukalar olan Rumlar, Türk köylerinde büyük kargaşalara neden olmaktaydı.Yakın tepelere kaçarak hayatlarını kurtarabilen Türkler,orada ellerinden hiçbir şey gelmeksizin,yağma edilen evlerini seyrettiler. Bizi o sırada kaldığımız otelin mahsenine sakladılar günlerce orada kaldık zaman zaman küçük bir pencereden dışarıya baktığım da kendilerinden birisinde ise üzüntülerinden şehit olan Türklere kötü muamele dahi yaptıklarını gördüm. Rumların bu hareketleri,insanlık adına utanç vericidir. Eşimle o zaman uzun süre Kıbrıs’ta esircesine kaldık ve Reşat Karamehmet’in gayretleri ile deniz yolu aracılığıyla gelebildik. Karaya indiğimizde ilk işimiz topraklarımızı öpmek oldu” diye anlatmıştır. 28.02.1995 yılında sevenlerinden ayrılan İnsanlığın Gerçek Dostlarından Dr. Yusuf Bayraktar, Tarsus Şehir Mezarlığına defnedilmiştir. O ve onun gibi insanlığın gerçek dostlarına yaşamlarında iken bir şeyler verememiş olabiliriz ama hiç yoksa arkalarından yapabileceklerimizi yapalım, biraz vefayı bilelim…Diğer doktorlarımızda bu insanları örnek almalarını temenni ediyor…Böylesine değerli insanları hiç yoksa Tıp Bayramlarında anmalıyız diyorum…

        PAKİZE BAYRAKTAR
Dr.Yusuf Bayraktar’dan bahsederken Hayırsever insan değerli sivil toplumcu Pakize Bayraktar’ı da unutmak mümkün değildir. 03 Temmuz 2006 tarihinde kaybettiğimiz Pakize Hanımı da ayrıca burada yad etmek istedim.Aslında çalışmalarıyla ayrı bir bölüm ayırmam gerekse de eşi ile anmamızın daha doğru olduğu kanaatine vardım.Pakize Bayraktar; Tarsus da o asilce yürümesi ile gerçek bir hanım efendi olarak Türk Kadını adına bulunduğu her platform da en iyi şekilde temsil etmiştir. Yaşamında tam bir Cumhuriyet Kadını olarak Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda , milli mücadele kahramanı babası Karamehmetzade Hasan Efendinin örneği olarak Tarsus ve Tarsuslu için çalışmıştır. Aileden gelen asillik ve Tarsus sevdalılığı ile daha kadının kadın olduğunu bilmediği dönemlerde Türk Kadınlar Birliğinde Türk Kadını için mücadele vermiş ve son yıllara kadar da bu mücadelesinden vazgeçmemiştir. Kadın adına mücadele verirken, bir annenin çocuğunun eğitimi adına gösterdiği çabaları da bilerekten üniversitelilere burslar temin etti. Bugün Tarsuslu olup da yüksek eğitimini tamamlamış yüzlerce gençte hakkı vardır, çünkü eğitimlerini Bayraktar’ın gayreti ile bitirebilmişlerdir. Tarsuslu dernek kelimesinin ne olduğunu bilmezken dernekler kurdu insanlara yardımlarda bulundu. Yardımseverler Derneği kuruculuğu ve başkanlığını yaptı. İnsanların iyi ve kötü gününde yanlarında oldu… Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temin edilen 6418 m2 lik arsaya 21 derslikli okul yaptırarak eğitim adına yaktığı son meşalesini yaktı. 12/03/2001 tarihinde eğitim ve öğretime açılan okula katkılarından dolayı Pakize Bayraktar İlköğretim Okulu ismi verildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu okulun açılışına katılarak, hizmete açtı. Bakanlık adına Pakize Bayraktara Onur Belgesini verdi. Kendisi ile sonraki yıllarda yaptığım sohbetlerde şu soruyu sordum; Niçin okul, isminizin kalıcı olması için tek çözüm mü yoksa başka düşünceleriniz mi var? Pakize Hanım ise şu cevabı verdi; “Birçok kişi elde ettiği imkan ve başarıyı eğitime borçludur. eğitim yoluyla insanin sahip olacağı meslek çok kere kişiyi ruhsal açıdan doyurur ve maddi olarak rahatlatır. Bu durumun sağlayacağı imkanlar kişinin hayattan daha fazla zevk almasını mümkün kılar.İyi bir eğitim hayat standardını yükseltir. Yüksek öğretim hayattaki çeşitli olaylar arasındaki gerçekleri, bağlantıları ve ilkeleri görmek ve anlamak becerisini kazandırır. İyi bir eğitim aynı zamanda kişide yeni ilgi alanlarının gelişmesine yardım ederek hayatı daha zevkli ve ilginç kılar.” Pakize Hanım benim için bir makaleye sığmayacak kadar önemlidir. Rahatsızlığı döneminde dahi görüştüğüm değerli bir hanım teyzem di. Merhum Dr. Yusuf Bayraktar’a da, Pakize Bayraktar’a da Allahtan rahmet diliyorum.