GÜLEKLİ KEMAL - GÜLEKLİ HATİCE
Sağa Dayalı Resim

        GÜLEKLİ KEMAL
1892 yılında Gülek’te doğdu. Yaşamını bu köyde sürdürdü. Çukurova’nın işgalinden sonra Pozantı da Fransızlar tarafından işgal edildi. Kısa sürede Ermeniler tarafından dolan Pozantı da halka Ermeniler halka karşı saldırganlıkta bulunmaya başladılar. Gün geçtikçe Ermeniler’in yağma talan ve soygunları artmaya başladı. Birçok köylüyü yok yere öldürdüler. Köylüler silahlanarak mücadeleye başladılar. Köylüler her şeyi vatan topraklarının işgalden kurtarılması için feda etmeye başladılar. Bu önemli mücadelede Gülekliler ve Gülekli Kemal ve Gülekli Hatice yer aldı. Gülekli Kemal, köylülerinden oluşturduğu çetesi ile baskınlar düzenlemeye başladı. Demiryollarına saldıralar düzenleyerek zaiyat verdirdi. Civar köylerde çetelerde oluşturmaya başladı. 1920 de Mustafa Kemal’in emri ile Milli Kuvvetler Komutanlığının kurulmasıyla Türk Milleti meşaleyi yakmış oldu. Gülekli Kemal de Milli Kuvvetlere katılarak Gazi Suvari Müfrezesi Kumandanı oldu. Bu girişimle Torosların Pozantı hariç tamamı düşman işgalinden kurtarılmış oldu. Pozantı’da 1920 Mayıs’da kuşatıldı. Kavaklıhan’da düşman kuvvetler bozguna uğratıldı. Kendisine yardım ulaşmayacağını anlayan Fransız Komuatanı Menil, Pozantı’dan bir gece yarısı taburuyla Mersin’e doğru hareket etti. Fransız Taburuna Gülekli Kemal, Karboğazına saldırdı. Kısa sürede Fransızlara çok zayiat verdirdi.Yoğun ateş altında kalan çaresiz kalarak teslim oldular. Gülekli Kemal ve Müfrezesi Karboğazında destan yazdılar. Gülekli Kemal yaptığı usta manevralar, Karboğazına gelinceye kadar düşman takibi, 44 kişi ile bir tabur askere karşı mücadele cesareti ve düşmana karşı amansız mücadelesi ile Çukurova Kurtuluş Savaşı’nın en önemli zaferini kazandı. Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere tüm komutanların takdirini kazandı. Karboğazını Gülekli Kemal, mücadelesini kurtuluş savaşının sonuna kadar sürdürdü. Kurtuluştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Gülek’te yaşamına devam etti. Çiftçilikle uğraştı. 1951 yılında vefat etti.

GÜLEKLİ HATİCE
Kurtuluş meşalesi kısa sürede Torosları aydınlattı. Torosların Pozantı hariç tamamı düşman işgalinden kurtarıldı. Pozantı Mayıs 1920 de kuşatıldı. Kavaklıhan’da düşman kuvvetleri bozguna uğratıldı. Kendisine yardım ulaşmayacağını anlayan Fransız Komutanu Menil, Pozantıdan bir gece yarısı taburuyla Mersin’e doğru hareket etti. 27 Mayıs gecesi Bulgur Madeni yoluna saptılar. Çok taşlı ve geçilmesi güç bir sel takip ettiler. Buralardan hayvanların geçmesi çok zordu. Çok zamanlarını aldı. Sabahleyin yem yeşil bir sahaya indiler. Burada birkaç aşiret çobanına rastladılar.(Daha önceki yazı dizimizden Kara Afet Hasan Akıncı’yı anlatırken KArboğazı Destanını anlattığımızdan kısa olarak açıklamada bulunmaktayım) Bunlar Panzıkçukuru köyünden Hatice Kadın ve Kumcu Veliydi. Ermeni tercüman Hatice Kadına yakınlarda çetelerin olup olmadığını sordu. O da “ Biz öyle şeyler bilmeyiz. Çetelerde buraları bilmez” dedi. Daha sonra onları da yanlarına aldılar. Hatice Kadın milli kuvvetlere, et süt, yoğurt gibi yiyecek ve giyecek yardımında bulunan bir köylüydü. Bir an evvel Fransızların elinden kurtulup milli kuvvetlere durumu haber vermek için fırsat kolluyorlardı. Gülekli Hatice Kadın, Gülekli Kemal ile işbirliği yaparak Fransızları aldattı. Gülekli Kemal Fransız taburuna KArboğazında saldırdı. Fransızlarda çaresiz kalarak teslim oldular. Karboğazı destanının ana kahramanı olarak sayılmıştır Hatice Kadın, Gülekli Kemal ile işbirliği yapması bu destanı meydana getirmiştir. Gülekli Kemal ve müfrezesine Menil taburunun yerini söyleyen Hatice Kadın’ın yaptığı kahramanlıkla Çukurova’da kurtuluş mücadelesinin kader noktası olmuştur. Gülekli Hatice’nin mücadelesi Karboğazı baskınından sonra da devam etti. Tarsus cephesinde Derviş Ağa ve Emin Polat müfrezelerinde mücadele etti. Sinan Tekelioğlu ile görüşmelerde bulundu. Kazanılan zaferi Sinan Tekelioğlu Mustafa Kemal Paşa’ya anlattı. Hatice Kadın’ın yaptığı kahramanlığı duyunca Mustafa Kemal Paşa şu sözleri söyledi; “Bir Türk Dünyaya Bedeldir” Gülekli Hatice’nin kahramanlıklarının yaşatılması için Adana’nın Atatürk Parkına “Kahraman Türk Kadını Heykeli” yapılmıştır. Atatürk bu anıtı ise 19 Kasım 1937 günü ziyaret etmiştir. Özellikle yazı dizimizde iki kahramanın fedakarlıklarını mücadelelerini paylaşmak istedim bildiğiniz üzeredir ki son günlerde tekrar Sözde Ermeni Soykırımından bahsedenlerin gerçek yüzlerini görmüş olalım…